İsrail’in 1967 yılında Doğu Kudüs’ü işgal etmesinden günümüze kadar 14565 Filistinlinin ikamet izninin iptal edildiği belirtildi. 
Yabous Kültür Merkezinde Perşembe günü “Bir ceza olarak ikamet izni iptali: Kudüs’teki tehcirin son mekanizması” başlığı altında düzenlenen bir sempozyumda İsrail’in kullandığı araçlardan birisi ele alındı.
Sempozyuma göre İsrail, 1967 yılından sonra Kudüslülere ikamet izinleri vermeye, daha sonra da sudan bahanelerle bunları iptal etmeye başladı. İşgalci İsrail İçişleri Bakanlığına göre yedi yıldan fazla ülkenin dışında kalan, herhangi bir ülkede süresiz oturum izni elde eden veya yabanca bir uyruğa geçen Kudüslülerin ikamet izinleri iptal ediliyor. 
1988 yılında Kudüslü Profesör Mübarek İvaz, Amerikan uyruklu olduğu gerekçesiyle Kudüs ikametini kaybetmişti. Açtığı davada Siyonist hakim, İvaz’a “Sen, başka bir uyruk ve ikamet sahibi oldun. Hayatının merkezi ABD oldu.” Diyerek ikametini iptal etmişti.
Aynı şey, İslami Hareketin kurucusu Fethi Şikaki’nin eşinin başına da geldi. Şikaki’nin 1988 yılında Suriye’ye göç etmek zorunda kalan eşi, altı yıl sonra kimliğini yenilemek amacıyla Kudüs’e döndüğünde kanunlara uyduğu halde ikamet izninin, hayatının merkezi değiştiği bahanesiyle iptal edildiğini öğrendi. İşgalci İsrail, hemen ülkeden ayrılmasını istedi.
İsrail İçişleri Bakanlığı, 2006 yılında İsrail devletine bağlı olmadıkları gerekçesiyle Ahmet Atun, Muhammed Totah, Muhammed Ebu Tayrr, Kudüs İşleri eski bakanı Halid Ebu Arefe’nin oturum izinlerini iptal etti.
2015 yılının ekim ayında İsrail, terörist olarak nitelediği kişilerin oturum izinlerini iptal etti. 2016 yılının ocak ayında ise Kudüs’te eylem düzenleyen Filistinlilerin oturum izinlerini iptal etti. 
Sempozyumda İsrail Anayasa Mahkemesinin “İsrail’e bağlılığı Kudüs’te oturmanın bir şartı olarak ele almasının” birçok Filistinliyi zor durumda bırakacağı ifade edildi. 
Sempozyum, İsrail’in bu kanunsuz uygulamalarını hakkında uluslar arası arenada bir bilinç kazandırmayı hedefliyor. 
Sempozyuma katılan kuruluşlar (Kudüs Üniversitesi Toplumsal Eylem Merkezi, Katolik St. Yves İnsan Hakları Merkezi, Kudüs Adli Yardım ve İnsan Hakları Merkezi, Kudüs'teki Filistinli Hakları Sivil Koalisyonu, Bedil ve Al-Haq kuruluşları) ikamet izni iptalinin istisnai bir durum olmadığını, bilakis sistematik bir etnik temizlik olduğunu ifade ettiler. 
Katılımcılar, bu siyasetin durmaması durumunda binlerce Filistinlinin daha Kudüs’ten zorla ayrılmak zorunda kalacağını belirttiler. Kudüs’te oturum iznini kaybedenlerin sigorta, eğitim ve çalışma hakkı, toplumsal, ekonomik ve kültürel haklarını kaybedeceği ifade edildi.
Katılımcı kuruluşlar, Filistin topraklarında bulunan ülke temsilcilerini zorla tehcirden sorumlu olan yetkililer hakkında etkin cezai yaptırım yasaları çıkarmaya teşvik etti. Aynı şekilde bu yetkililer hakkında Uluslar arası Ceza Mahkemesinde soruşturma açılması talep edildi. 
Sempozyumda sunulan verilere göre İsrail, oturum iptal etme politikasına 1985 yılında başladı. 1985 yılında 99 Filistinlinin oturum izni iptal edildi. 1997 yılında ise aşırı bir artış göstererek 1067 Kudüslünün ikamet izinleri iptal edildi.
2008 yılında da 4577 Kudüslünün oturum izinleri iptal edilirken 2015 yılında da 84 kişinin ikamet izinleri iptal edildi.
Kudüs Press